Nisan 20, 2008 Sahibi : masalabla
Biri beyaz, diğeri siyah renkteki kurbağanın huy ve mizacı tıpkı renkleri gibi zıtmış. Ak kurbağa ne kadar iyimserse Karakurbağa o kadar kötümsermiş. Ak kurbağa bir şeye “ak” mı dedi; o hemen atılıp “kara” dermiş. Her şeyin olumsuz tarafını görmeye o kadar alışmış ki, gördüğü her şeyi eleştirmeyi neredeyse meslek haline getirmiş.
HAYDİ DİNLEYELİM!|
Nisan 12, 2008 Sahibi : masalabla
Aslan ormandaki hayvanları sarayına davet etmiş. Hem onlarla tanışmak, hem de ormanın sorunlarını konuşmak istiyormuş.
HAYDİ DİNLEYELİM!|
Mart 30, 2008 Sahibi : masalabla
Bir gün, küçük tay su içerken ayağı takılarak göle düşmüş. Yüzme bilmeyen küçük tay, bir dal parçasına tutunmuş. Eğer çırpınırsa sürükleneceğinden korkarak, etrafına seslenmeye başlamış:
HAYDİ DİNLEYELİM!|
Mart 27, 2008 Sahibi : masalabla
Eski zamanlarda, ülkenin birinde yoksul bir kunduracı ve karısı yaşarmış. Kunduracı çok yaşlandığı için artık eskisi gibi çalışamıyormuş. Kazandıkları para ancak karınlarını doyurmaya yetiyormuş.
HAYDİ DİNLEYELİM!|
Mart 19, 2008 Sahibi : Özgün
HAYDİ DİNLEYELİM!|
Mart 17, 2008 Sahibi : Özgün
HAYDİ DİNLEYELİM!|
Mart 15, 2008 Sahibi : semiha
Bir yılbaşı gecesiydi. Dondurucu, kavurucu bir soğuk vardı. Yoldan geçenler paltolarının yakasını kaldırmışlar, atkılarına bürünmüşler, hızlı hızlı yürüyorlardı. Kimi evine geç kalmış, acele ediyor, kimi bir eğlence yerine gidiyordu.
HAYDİ DİNLEYELİM!|
Mart 12, 2008 Sahibi : masalabla
Evvel zaman içinde bir orman varmış. Bu ormanın kenarından tren yolu geçermiş. Her gün bir tren kasabadan kente giderken bu ormanın yamacından geçermiş. Ormandaki hayvanlar treni çok severlermiş. Tren ormanın kenarına gelince düdüğünü öttürür haber verirmiş:
HAYDİ DİNLEYELİM!|
Mart 10, 2008 Sahibi : semiha
Anne Ördek sabırla yumurtalarının kırılmasını bekliyordu. Vakit tamamlanınca ördek yavruları yumurtalarından çıkmaya başladılar. Fakat en son ve en büyük yumurta bir türlü kırılmıyordu. Sonunda yumurtanın beyaz kabuğu çatladı.
HAYDİ DİNLEYELİM!|
Mart 8, 2008 Sahibi : Pınar
Bir zamanlar yedi güzel kızı olan bir kral varmış. Bu kızların en güzeli en küçük olanmış.Güzel günlerde sarayın yakınındaki serin gölün kıyısında altın topuyla oynamaya bayılırmış. Bir gün kız topunu havaya atmış ve beklenmedik bir şey olmuş. Top göle düşmüş!
HAYDİ DİNLEYELİM!|
Mart 2, 2008 Sahibi : Ülkü
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde… Pire berber iken, deve tellal iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken. Tıngır elek, tıngır felek demişler, bu masalı şöyle anlatmışlar.Bir varmış, bir yokmuş, evvel zamanda bir padişah
HAYDİ DİNLEYELİM!|
Mart 2, 2008 Sahibi : Ülkü
Bir zamanlar yaşlı ve yorgun bir eşek varmış. Sahibinin onu artık daha fazla beslemek istemediği ortaya çıkmış. ” En iyisi buralardan gitmek ” diye düşünmüş eşek. “Bremen’de şarkıcılık yaparım. Bazıları anırmamı pek bir beğenirdi zaten.” Böylece bir sabah
HAYDİ DİNLEYELİM!|
Şubat 23, 2008 Sahibi : Ülkü
Bir zamanlar yedi güzel kızı olan bir kral varmış. Bu kızların en güzeli en küçük olanmış.Güzel günlerde sarayın yakınındaki serin gölün kıyısında altın topuyla oynamaya bayılırmış. Bir gün kız topunu havaya atmış ve beklenmedik bir şey olmuş. Top göle düşmüş!
HAYDİ DİNLEYELİM!|
Şubat 18, 2008 Sahibi : masalabla
Bahçenin birinde bir kiraz ağacı varmış. Ağacın önce beyaz çiçekleri, sonra da kırmızı kırmızı kiraları olurmuş. Kiraz ağacının kapısı konuklara açıkmış. O hiç yalnız kalmazmış.
HAYDİ DİNLEYELİM!|
Ocak 23, 2008 Sahibi : masalabla
Selim günlerdir uyumuyor hep yapmaya çalıştığı arabasını çalıştırıp çalıştırmayacağını düşünüyordu. Öyle büyük bir arabayı nasıl yapar ki bir çocuk diye düşündünüz değil mi? Haklısınız. Selim daha 12 yaşında bir çocuk. Ama araba da öyle benzinle çalışan trafiğe çıkacak bir araba değil ki.Tahtadan ve Selim’e göre bir araba.
HAYDİ DİNLEYELİM!|